Büyük Sadakatsizlik! Yılmaz Gruda’nın Cenaze Törenindeki Boşluk Kalpleri Ağrıttı!
26 Temmuz’da sağlık sorunları nedeniyle aramızdan ayrılan değerli oyuncu Yılmaz Gruda, son yolculuğuna uğurlandı. Ancak Gruda’nın cenazesine düşük katılım büyük bir hayal kırıklığı oldu. Bu durum törende söz alan başarılı oyuncu Tuna Arman’ın sanat dünyasını eleştirmesine neden oldu. Gruda’nın anısına düzenlenen bu törende beklenen ilginin gösterilmemesi departmandaki birçok kişinin tepkisini çekti.
Böbrek yetmezliği ve yaşlılığa bağlı hastalıklarla mücadele eden Yılmaz Gruda, 93 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Türk tiyatrosunun değerli isimlerinden, sinema ve dizi oyuncusu, şair, oyun yazarı ve tiyatro yönetmeni Gruda anısına İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde tören düzenlendi.
Kayınvalidenin ardından düzenlenen törende usta sanatçının aile üyelerinin yanı sıra sanat dünyasını şoke eden ünlü isimler de yer aldı.
Törene Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürü Mustafa Kurt, İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, oyuncular Zafer Algöz, Ahmet Kural, Selçuk Aydemir ve Tümay Özokur katıldı.
Ancak Yılmaz Gruda’nın veda töreni sırasında salondaki boşluk dikkatlerden kaçmadı. Bu durum ‘büyük ustaya büyük sadakatsizlik’ olarak yorumlandı.
Ahmet Kural, Gruda’nın kaybıyla ilgili ‘Türk milletinin başı sağolsun, ustamız Yılmaz abimizi son yolculuğunda uğurlayacağız. “Üzgünüm, söylenecek bir şey yok” dedi.
Başarılı oyuncunun son anlarında yanında olan menajeri Tümay Özokur’un konuşması yürekleri dağladı.
‘Dün geceden beri başıma milyonlarca şey geldi… Çok anılar, çok anlamlı bir hayat, 15 yıla yakın bir zaman dilimi var. Öyle mükemmel bir yerde hayatımıza dokundu ki. Bir gün bile hissetmedik sevgisizliğini, bir gün bile bekleme duygusunu hissetmedik. Gazileri temsil etmekten ve bana kızmalarından gurur duyuyorum. Gidenlere ve kalanlara teşekkür ederim. Evet yaz… Evet havalar sıcak, yapacaklarımızı ertelemek için çok nedenimiz var ama ertelenmemesi gereken o kadar çok an var ki.”
”Bu sektör, bu hayat, hak etmeyen insanlara değer vermek; Hak eden insanların önünde sessiz kalmasından nefret ediyorum.”
“30 yılı geride bıraktım. Bir gün bile çalışmaktan bıkmadım. Hep iyi şeyleri kötü anlamda söylüyorum. Bu kıymetli şeyler için üç kuruş pazarlık yapmaktan o kadar yoruldum ki ‘duayen’ dediğimiz başımızın üstünde taşıyacağız, kervanlara sığınak olarak koymaktan, saygısızlıklarla uğraşmaktan. Herkes burada olmalı, sıcaklık mazeret değil. Size takipçi sayısı satın alamadığım için özür dilerim. Maalesef yeterince duymadık. Gelip mesaj atamadığım için üzülenler var. Ancak gelebilen ve gelemeyenleri de yönlendiriyorum. Yılmaz Abi’nin çok kıymetli bir sözü var: ‘Akrabam’
Zafer Alagöz, Yılmaz Gruda’nın ülkenin yetiştirdiği en değerli isimlerden biri olduğunu vurguladı.
’93 yıllık ömrünün neredeyse yarısını tiyatroya, sanata ve edebiyata adamış bir insan. Yazdığı oyunlar, İngilizce ve Rusça’dan yaptığı çeviriler çok önemliydi. 1950’den beri Türk tiyatro ve sinemasında o kadar çok eser verdi ki inanamadım. Her yerde bir iz bıraktı. Kendisiyle son filmimiz ‘Görevimiz Tatil’de çalıştım. Girişken, zarif, beyefendi, değerli bir insandı.’
Törende mikrofonu eline alan ünlü isimlerden biri de Tuna Arman oldu. Arman, sanat camiasını sitem dolu sözlerle eleştirdi.
‘Salona baktığımda çok üzülüyorum. 1995 yılında aynı sahneyi paylaştım. Ayşe abla da Yılmaz Abi de annem ve babam oldu. Elvan kardeşim oldu. İyi ve kötü günlerimizi paylaştık. Şubat ayına kadar çalıştı ve ardından hastalandı. Bana duygularımı kontrol etmeyi öğretti, bu yüzden şu anda ağlamıyorum. Onu seviyorum, eminim hepiniz seviyorsunuz… Türk halkının başı sağolsun.’
“Mart ayında herkese sosyal medya hesaplarımdan kan aramaları için yalvardım.”
‘Beş saattir acil sedyede yatıyor, bu çok değerli bir hoca… yardım edin!’ Ben yalvardım. Ünlülerden hiçbiri geri dönmedi. Vatandaşlar geri döndü. Çiçeklerinizi cenazelerde görüyoruz, öldüklerinde profil resimlerini değiştirip güzel sözler yazıyorsunuz. Ama Yılmaz Gruda o kadar büyük bir isim ki, ‘yine yetiştireceğiz’ dediniz, bir daha kaldıramıyoruz.”
“Herkesten rica ediyorum, kimse bilmesin diye bana merasim yapmasın. Biz varken yaşatılmıyoruz, ölünce bize bir şey yapsınlar diye. Onu çok kötü yaşattık. Yalvardım ama bir çözüm bulamadım.”
Gruda’nın cenazesi, İstanbul’daki tarihi Karacaahmet Şakirin Camii’nde kılınan ikindi namazının ardından ebediyete uğurlandı.
Işıklar içinde uyu, büyük usta Yılmaz Gruda…
Konuyla ilgili düşünceleriniz nelerdir? yorumlarınızı bekliyoruz…
